13 Mayıs 2012 Pazar

BEYAZ SHOW

 Beyaz Show'a gitme fikri bizim gruptan kimden nasıl çıktı bilmiyorum, geçen cuma günü kendimi Bağcılar'daki Kanal D binasının önünde buldum. Benim için günübirlik olan İstanbul gezisinin son durağıydı Beyaz Show.

 Cuma akşamı anladım ki, gerçekten bu hayatta garip işleyen bazı şeyler var. Hayat çok garip, gerçekten öyle. Türkiye'de yaşıyorsaniz birde...

Beyaz Show'a girerken bazı arkadaşlara selam çakmak için hazırladığım Adana Demirspor yazan pankartımı almadılar, bu yetmezmiş gibi görevliler atkıları da topladılar.

 Beyaz'ın programa dair gerçekten ilginç kuralları var. Suyla içeri giremiyorsunuz misal. İçeride sizi 3 saat tutuyor ama dışarı çıkmanıza asla izin vermiyor. Kendimi bir an kreşte gibi hissettim. Hiçbir şekilde ihtiyacınızı göremiyorsunuz, oturuyorsunuz öyle kös kös. Evet, bu hafta şansızlığımdan olsa gerek Bülent Ersoy'da programdaydı. Da burada gereksiz oldu sanki biraz. Program tamamen Bülent Ersoy üzerine kuruluydu. Gençlere yönelik bir program yapacaksınız ve 3 saat boyunca Bülent Ersoy'un anlamsız konuşmalarına maruz bırakacaksınız insanları. Bu nasıl bir yayıncılık anlayışıdır? Gençler Bülent Ersoy dinliyor da bizim mi haberimiz yok.

  Gerçekten Beyaz kendine bazı sorular sormalı bu yönden. Tamam anladık yıllardır rayting dışı kalmak için geç saatte program yapıyorsun da, bari hitap ettiğin nesle yönelik bir şeyler yap. Program çıkışı programdan menmun olan bir kişi bile görmedim. Hayatımda hiçbir zaman bu kadar sıkılmamıştım zira. Bir an telefonumda snake oynarken buldum kendimi. O kadar sıkıcı bir programdı, anlayın işte.

 Bülent Ersoy'un reklam aralarındaki yardımcılarını sayamadım. Abartmıyorum. Kendisi telefonuyla mesaj yazarken, herkes çevresinde dört dönüyor, çırpınıyor. Bir an şaka mısınızzzz sizzzzzzzzz diye bağırmak istedim bu kafkaesk durum içerisindeyken.

 Gerçekten 9. senfoniyi bizim buralarda mı bestelediler. Ne oluyor yani, anlamıyorum.

 Keşke Bülent Ersoy yerine Galata Köprüsünde balık tutan balıkçıların heyecanlarını biraz daha izleseydim. İstanbul gezim çok daha güzel olurdu...

 Bu cıvık popüler kültürünüzden sıkılıyorum sadece. Bunu bilin.