21 Ağustos 2014 Perşembe

100 metre ileriye taşındık

Artık sadece burada yazıyorum

http://kansizkelebek.blogspot.com.tr/

9 Mart 2014 Pazar

Aradan Sonra

Biliyorum bir süredir ihmal ettim buraları. Yağmurun, dalgaların sesini dinliyorum. Toprağı kokluyorum.

Geleceğim yine...

Yağmurun, dalgaların sesini dinleyin. Toprağı koklayın. Anlattıkları çok şey var...





26 Ağustos 2013 Pazartesi

Boş ver!

Biliyorum:
"Yapmaz" dediğin dostların yaptılar.
Belki de en güvendiklerin bile aslında o kadar da güvenilir olmadıklarını gösterdiler sana.
Bırak onlar çirkin kalmaya devam etsin.
Sen yüreğini temiz tut. Hiç kimse için kin besleme; intikam duygularıyla hareket etme.
Onlar kendi bataklarında her geçen gün batmaya devam ederken, sen güzel kal! Olduğun gibi ol!
En güzeli böyle!

                  Hakan Altay 

22 Ağustos 2013 Perşembe

Ne yaptın Sen?

 Her toplumun kültürüne ait olan ögeler o toplumdan izler taşır. Halk oyunları, yemekler, türküler, inanışlar, kültüre ait her ne varsa insanda o toplumda yaşadığı için etkilenir. Biz bu toprakların çocuğuyuz. Yediğimiz bir tatlıda, bize ait bir şeyler vardır. Şekeri bizimdir misal, hamuru, sütü, cevizi, yağı. Toprağın üretir, insanın işler. Salt mekanik bir işleyiş değildir bu, annelerimizin "sevgimi de kattım" dediği şey de vardır, insanın ruhu da işler yaptığı baklavaya vesselam. O güzel börekler, o güzel insanların ellerinden çıkar, o tadına doyum olmayan yemeklerimiz, malzemeden ibaret olmayan şeyler vardır onu güzel yapan.

 Bu toplumda yaşayan bir insana ben kini öfkeyi nefreti yakıştıramıyorum. Belki abarttığımı düşüneceksiniz; baklavayı anlayan bir insan nasıl öfkeye sarılabilir ki? Neresinden bakarsan bak bir tat, zevk, her şey var. Kine, öfkeye nefrete sarılmış bir insan baklavanın hakkını veremez. Bunu ben demiyorum, arama motoruna yazın, Japonlar ne deneyler yapmışlar. Su var ya su, her gün suya kötü söz söyle, su bile renk değiştiriyor. Böyle bir şey.

 O yüzden öfkeyle, nefretle, kinle ve şiddetle kendini anlatmaya çalışan insanlarda bu topluma ait olmayan bir şeyler görüyorum. Sen hiç mi halay çekmedin, horon tepmedin, şöyle güzel bir düğünde sevdiğin insanla karşılıklı çiftetelli oynamadın; baklava, aşure yemedin? Sen nasıl bir insansın ki, içtiğin suyu bile anlamadın be! "Ne olursan ol gel" diyen Mevlana'ya hiç mi rast gelmedin, "Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme" diyen Yunus Emre'yi de mi okumadın. Hac-ı Bektaşi Veli "İncinsen de İncitme" demiş onu da mı anlamadın, Neşet Baba'nın türkülerini de mi dinlemedin be?

 Hayatında hiçbir estetiğe yer vermedin ki tahammül edemiyorsun.  Naylondan bir hayat yaşadın. Sen bu toplumu anlamadın, yediğin tatlıyı, içtiğin suyu hiçbir şeyi anlamadın!
 Ne yaptın sen Allah aşkına, söyle bana;  kine, öfkeye sarılmaktan başka ne yaptın? O yüzden bu topluma ait olmayan bir şey var sende; şeytanca bir şey. Türkülerimizde, yemeklerimizde, oyunlarımızda sana yer yok!
                                                                                             Hakan Altay