18 Ocak 2012 Çarşamba

Çingenelerin Arasında

 Adana'nın Merkez Otogarının arka mahallelerine yolu düşenler, yola yakın boş arsalarda onlarca çingenelere ait arabalar görecektir,  ben bazen çingenelerin arasına karışmayı severim, onların arasında gezmeyi, o insanların yaşama tutunuşlarını gözlemlemeyi severim. Bu insanlar yüzlerce yıldır göçebe bir hayat yaşıyorlar, yüzyıllardır, şehrin en kuytu köşelerinde, yaşam mücadelesi veriyorlar, dün de çingenelerin arasına karışmak istedim, dedim ya severim ben çingenelerin arasına karışmayı...

 İçlerinden tanıdığım birkaç kişiye  selam verdim, görseniz o kadar güzel bir şiveleri var ki, o kadar güzel gülümsüyorlar ki, hiçbir sosyal güvenceleri olmayan, ailecek, çoluk çocuk, küçük büyük bir arabanın içerisinde yaşayan, tüm hijyenik koşullardan uzak olmalarına rağmen temizliklerine dikkat eden ve gülümsediklerinde içinizi ısıtan bu insanların sesini kim duyacak?

 - Biz hırsız değiliz kardeş, vallaha da değiliz billaha da değiliz, sabahtan akşama kadar şu plastikleri satmak için çoluk çocuk demeden dolaşır dururuz, türlü hakaretler işitir, yolumuza devam ederiz.

 Bu insanların sesini duyacak olanlar var mı? Çingene olmayı abe demek sanan insanlar mı duyacak bu insanları? Kim duyacak? Bu insanlar çok kötü şartlar altında yaşam sürmelerine rağmen  hala gülümseyebiliyorlar, yeryüzünde çingeneler kadar acı çekmiş buna rağmen hala eğlenceli bir halk var mıdır bilmem ama bu insanlar bu kadar kötü şartlar içerisinde kaderlerine terkedilmeyi hiç hak etmiyorlar, dışlanmayı, hor görülmeyi, önyargılara mahkum olmayı asla hak etmedikleri gibi.

 Ayakları top oynarken yere düşmekten mor mor olmuş çocuğa kaçıncı sınıfa gidiyorsun diye sorduğumda, dişlerini göstererek güldü,

 - Kimliğim yok ki abi dedi, okula gidemiyorum.

 Kimlikleri bile yok, bu ne demek biliyor musun? Bu ülkedeki bütün haklardan yoksun bu insanlar. Sen dizin birazcık ağrıdığında mis gibi doktoruna giderken bu insanlar ölümle pençeleşse bile doktora gidemiyor. Bu kadar basit.

Bu insanlar varlar, bizler görmek istemesek de, birazdan bu yazıyı okuduktan sonra sen unutacak olsan  da, şehrin kuytu köşelerinde unutmuş olsak da dünyalar güzeli bu çocukları, bu güzel insanları,

 Bu insanlar varlar ve bu insanlar bu kadar kötü bir hayatı yaşıyorlarsa bunun sebebi bizim onları hor görmemiz, dışlamamız yüzünden. Başka da bir şey değil.