Babamın dükkanında akşam vakti eski bir dostumla telefonda konuşurken, "abi abi abi peçete ver" diyen bir ses duydum. Hemen telefonu kapadım, gençlerin yaşı 16-17 yaşlarındaydı, 3 kişilerdi. Biri yaralıydı ve bacağından oluk oluk kan fışkırıyordu, diğer ikisi ise yaralı olanı tutuyordu. Yanlarına doğru koşarken yaralı gencin gözleri aşağı düştü, küt diye yere düşerek bayıldı. Diğer 2 kişi paniklemeye başladı. Hemen acil servisi aradım, bana soru üstüne soru soran telefondaki kadının sorularına cevap vermeye çalışırken tampon yapmak için kemerimi çıkardım, genç sağ ayağından feci bir şekilde yaralanmıştı, dükkanın önü kan gölüne dönmüştü. Çevreden esnaflar, vatandaşlar toplanmaya başladı.
Telefondaki kadın: Zaten o semte ambulans gönderdik beyefendi biz.
deyip duruyordu. Muhtemelen başka bir ambulanslık olay daha vardı bulunduğum semtte. Kadının bizim başka bir yerden aradığımızı anlaması biraz uzun sürdü. Tampon yaptık, elimizden geldiği kadar içlerimizden bazıları ilk yardım uygulamasında bulundu, bir süre sonra polis geldi. Bir anda her taraf ana baba günü oldu, kanı ve polisin mavi kırmızı dönen ışığını gören geliyordu. Çocuğun gözleri solgun solgun bakıyordu, su içmek istiyordu, oradan biri: "su vermeyin, su zarar verir" demesi üzerine su vermedik, benim pek bilgim yok bu su konusunda, verilir mi verilmez mi, vermeyin diyen kendinden gayet emin göründüğü için vermedik. Hayatımda hiç bu kadar kanı bir arada görmemiştim. Başım döndü, elim ayağım titredi, çok kötü oldum. Gözümün önünden kanın fışkırışı gitmiyordu. Çocuğun bakışları çok kötüydü. Ambulans her zaman ki gibi yine geç kalarak geldi. "Şakalaştık vallahi de billaha da şakalaştık" diye ağlaşan diğer iki genci polis olay yerinde inceleme yaptıktan sonra (fotoğraflar çekildi, çevrildi etraf falan) ekip otosuna attı götürdü. Yaralı çocuk da ambulansa bindirilirken " evet, şakalaştık abi "diyordu polislere baygın bir sesle ama anlamadık bu nasıl bir şaka. Dükkanın önündeki kanı temizlemek bize kaldı, vatandaşlar da mavi kırmızı dönen ışıkla ve suyla temizlenen kanla beraber dağıldı.
"Ölmese bari gencecik çocukmuş, çok da kan kaybetmiş" diyerek.