15 Ekim 2012 Pazartesi

İçinden Tren Geçen Filmler 1: The Station Agent




İçinden tren geçen filmler yazı dizime başlıyorum. Böyle bir yazı dizisi oluşturmayı aslında epeydir düşünüyordum, Thomas Mccarthy'nin yönetmenliğini yaptığı The Station Agent filmini izleyince başlamak için de şevk aldım diyebilirim.

Filmin başrol oyuncusu, Game Of Thrones  dizisinin mükemmel aktörü Peter Dinklage şahane bir oyunculuk  sergiliyor. Peter'ın yıldızı aslında bu filmle başlıyor. Zira şu sıralar Game Of Thrones'de  bu parlayan yıldızıyla hayatının en iyi oyunculuğunu sergilemeye devam ediyor.

The Station Agent klasik bir kasaba filmi. Amerika bağımsız sinemasının sevdiği kasabalardan hani. Yalnız erkekler, sırf yalnızlığını paylaşmak için bu erkeklere ümit veren yalnız kadınlar, dostluklar ve trenler...  





Kısa bir sürede insanı alıp öylece saf bir şekilde o atmosferin içine sokuyor film. Farklı farklı insanların aslında beraber nasıl mutlu olabileceğini gösteriyor. Öyle ki yaşam tarzı tamamen farklı 3 insan, belki de yalnızlığın kendilerine vermiş olduğu yetkiye dayanarak, hani o pek bir klişe söz olan "yalnızlık paylaşılmaz" sözüne nazire yaparcasına aslında yalnızlığın paylaşabileceğini anlatıyor. Bunu o kadar saf, kendine özgü samimi bir dille anlatıyor ki filmin içinden geçen trenler de bu hikayeye adeta ortak oluyor. 


Eğer sizde benim gibi öyle patırtılı kütürtülü filmleri değil de böyle sessiz sakin, sade, içinden trenlerin geçtiği filmleri seviyorsanız The Station Agent'i izleyin derim.