2 Ekim 2012 Salı

ALEX DE SOUZA

Türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olan Alex De Souza artık Fenerbahçe'li değil.

Aslında Türkiye'deki futbol nankörlüklerine alışığız. Bu ülkede nice futbolcular gördük böyle, yıllarca emek verdiği, terininin son damlasına kadar formasını ıslattığı takımın kapısına konulduğuna çok şahit olduk.

Alex bir efsaneydi.

Yediden yetmişe tüm taraftarların, tuttuğu takım farketmez hemen hemen herkesin sempatisini kazanmış, adamlığıyla milletin saygı duyduğu bir futbolcuydu.

 Efsaneler kolay yetişmez.

Alex sadece Fenerbahçe'nin değil Türk futbolunun bir efsanesiydi.

Alex'i gönderen zihniyet, vefa nedir bilmeyen, emek nedir anlamayan zihniyettir. Bugün büyük bir kulüp olmanın en büyük göstergesi futbolcularına verdiğin değerle ölçülür.

Büyük kulüpler yıllarca evvel kendisinde olan futbolcularına bile sahip çıkar, onların hataları olursa kulüp olarak kapatır o hataları, bilir ki o futbolcular da insandır. Hataları olabilir ama yanlış yapmazlar. Büyük bir kulüp olmak demek bu demektir...

Vefadır zira futbol.  Örnek olmaktır. İdol olmaktır. Mütevaziliktir, fotoğrafta olduğu gibi:



Kulüp olarak birçok başarılarınız olabilir. Rakiplerinizin gıpta edeceği bir takımınız da olabilir. Ama siz efsanelerinize, daha henüz takımınızdayken efsane olmuş futbolcularınıza bunu yaparsanız, asla büyük bir kulüp olamazsınız.

Tüm o kupalar, o başarılar, o şaşaalı şeyler gelip geçicidir zira.

Kalıcı olan efsanelerinizdir.