Biz yaşamı seviyoruz. Çiçekleri seviyoruz. Portakal ve limon çiçeklerini, zeytin ağaçlarını...Kelebekleri, kuşları, balıkları, köpekleri, kedileri, kirpileri, insanları seviyoruz. Yaşamayı seviyoruz biz. Güzel yemekleri güzel kadınlar kadar seviyoruz . Erguvan kokusunu, türküleri, denizleri, yıldızları, gökyüzünü... Kışın yağmurda ıslana ıslana trene yetişmeye çalışır gibi seviyoruz hayatı. Tuttuğumuz takımı seviyoruz. Yağmuru seviyoruz biz, kışı da seviyoruz yazı da. Sonbaharı bir başka seviyoruz, ilkbaharı başka...Mevsimleri sever gibi seviyoruz insanları da...Ne olursa olsun seviyoruz, işini iyi yapan insanları seviyoruz, çingene çocuklarını seviyoruz, Dünyanın bütün çocuklarını sevdiğimiz gibi...
Sevmediklerimiz de var. Olmaz mı? Silahlardan, savaşlardan nefret ediyoruz. Midemizi bulandırıyor. İğreniyoruz. Nükleer santralleri, baz istasyonlarını, ırkçıları, kadınları hor görenleri, hayvanlara işkence edenleri, işini iyi yapmayanları sevmiyoruz. Yoksulluktan beslenen insanları sevmiyoruz. Yoksulluktan nefret ediyoruz.
Biz yaşamı seviyoruz. Sevmediklerimiz de var. Olmaz mı?
Seviyoruz biz...