26 Mart 2012 Pazartesi

"SOS"YAL MEDYA

 Sosyal Medya hakkında herkes ahkam kesiyor. Hakkında tezler yazılıyor, en ucuz şarkıcılarımız twitter'da "tık" sayılarını arttırmak için soyunuyorlar, saksılarıyla fotoğraf çekiliyorlar. Artık günümüz dünyası bu. Gelecekte çok daha büyük bir değişime yönelecek bir çılgınlıkla insanlar çoktan sosyal medya'nın birer parçası olmuş durumda. Bu dünya öyle bir dünya ki, etik, kural mural hiçbir şey  dinlemiyor.

Sosyal Medya'nın insanlar üstünde en büyük etkisi o hepimizin hayalini kurduğu, uğrunda tuğla kalınlığında kitaplar yazıp sakallar uzattığı, insanları eşit bir dünya'ya taşıması oldu. Sosyal medya'da bir statü farkı yok. Herkes eşit. Mesleği ve kazancı ne olursa olsun orada herkes aynı şartlar içerisinde. Bu açıdan bakıldığında sosyal medya sayesinde aralarında derin uçurumlar olan insanlar bile karşılıklı olarak sohbet edebiliyor, fikir alış verişinde bulunabiliyorlar.

 Sosyal medya'nın en büyük sosu yalan. Öyle ki, uydurduğunuz bir şey bir an da binlerce insan tarafından paylaşılabilir, "retweet" edilebilir,  ülke gündemine hatta "Dünya" gündemine girebilirsiniz.

 Onlardan en çok tanıdığımız, geçen sene, şarkıcı İbrahim Tatlıses'in vurulmasından sonra twitter'da kendini İbrahim Tatlıses'in yattığı hastanedeki odasının yanındayım diye twit atan  bir an da herkesin manyakça takip ettiği biri haline gelen, ALİŞAN ALİŞAN.

Video aslında her şeyi açıklıyor. Bir adam  bir akşam bir şey uyduruyor. Bir an da tüm Türkiye'de gündeme oturuveriyor. Bu durumu uzun uzun açıklamanın, derin analizler yapmanın bir anlamı yok. Her şey kabak gibi ortada.



Onlardan biri de yaklaşık dört gün önce tez konusu için  twitter'da Can Bonomo'nun Eurovision'dan çıkarıldığı haberini yapan genç bir kadın. Twitter'a böyle bir iddayı atıp, bir anda neredeyse tüm basının haber konusu olan bu kadın asıl amacının yaratıcılık alanında ödev yapmak olduğunu söylemiş. En son Trt ve Can Bonomo açıklama yapmak zorunda kalmış bu ardı arkası kesilmeyen iddalar karşısında.

 Her şey bu kadar basit işte. Gündem mi olmak istiyorsun? Aç bir twitter hesabı, üç dört kişi takip et, uydur bir şeyler, sen gündemsin işte, bu kadar basit. 

 İnsanları yönlendirmek bu kadar kolay mı? Cevabı yukarıda anlattığım örneklerde gizli bu sorunun. Beni asıl düşündürten şey ise "medya" denilen şeyin elinde bulunan güç.

 Düşünsene büyük bir medyanın başındasın, neler yaparsın neler. Say say bitmez.  Zaten yapmadılar mı? İnsanlar atılan manşetlerle sürgüne gönderilmedi mi bu ülkede?

Artık bu sos hepimizin elinde. İşin asıl ironik olan tarafı da bu. Sosyal medya'da bugün dilediğiniz kişiye, çirkefçe, arsızca, ahlaksızca saldırabilirsiniz. Yapabilirsiniz bunu, çünkü siz bir medya patronusunuz.  Beslendiğiniz şey belli, yalandan beslendikçe bir böcek misali kanlanırsınız.