8 Mart 2012 Perşembe

İŞİTME ENGELLİLER, OKAN BAYÜLGEN VE YENİ MEDYA DÜZENİ

Geçen gün tv'de kanalları değiştirirken TV8'de Neslihan Kurt'u görmenin şaşkınlığını yaşadım bir an. Tanımayanlar için bahsedeyim, Neslihan Kurt Türkiye'nin en iyi "Türk İşaret Dili" tercümanlarından biridir.  Hayatını buna adamış ender insanlardan biridir. Aynı zamanda Neslihan Kurt bana geçen sene 5 ay "Türk işaret dili" eğitimi veren çok değerli bir hocamdır.

 Yolda yürürken; otobüste, metroda, alışveriş merkezlerinde işitme engellileri çok sık görürsünüz. İşitme engellilerin sayısı Türkiye'de yüzbinlerle ifade ediliyor. Ben de geçen sene çevremde o kadar çok işitme engelli insan gözlemlemeye başlamıştım ki bu insanlarla iletişim kurabilmek için özel bir eğitim aldım. Sağolsun Neslihan hocamın bana verdiği eğitimle bugün işitme engelli insanlarla çok rahat bir iletişim kurabiliyorum.

 Bir işitme engelliye kendi dilinde selam vermenin, ona "Nasılsın?" diye sormanın nasıl bir mutluluk olduğunu asla bilemezsiniz. Bu insanlar o kadar uzaklar ki bizim yaşadığımız hayattan, bizler onları kendi kurduğumuz yaşam tarzımızla bizim yaşadığımız dünyadan sınırlıyoruz. Araya kendimiz engeller koyuyoruz.Çoğu işitme engelli insan bu yüzden öfkeli. Onların canı sıkıldığında açıp izleyecekleri bir dizileri yok, onların canı sıkıldığında açıp seyredecekleri bir futbol maçları yok. Onlara seslenen bir medya yok. İşin abes olan tarafı da bu.

Ben işitme engelli bir arkadaşımla oturup neden bir diziyi, futbol maçını izleyemiyorum? Yıl olmuş 2012 bu insanları hâlâ Trt'nin öğle sonrası haber bültenlerine sorumsuzca hapsediyoruz. Böyle bir yayıncılık anlayışının geleceğe kalabilmesi asla mümkün değil.

Kim ne derse desin Okan Bayülgen Türk medyasında adeta devrim niteliğinde bir adım atmıştır. Bu adım Okan Bayülgen için basit medyamız için büyük bir adımdır. Bu adım bizim yeni medya düzenimizi de doğrudan etkileyecektir. Artık nasıl yaşadığımız çağ içerisinde insanların iletişim kurmaları engellenemezse "Yeni Medya"  da  artık herkese seslenmek zorundadır. İşitme engelli insanlar için televizyonda işaret dili tercümanı olması bir ayrıcalık değil her şeyden önce büyük bir haktır.

Bunu görebilen insanlar için yayıncılık anlamında gelecekte çok güzel yollar vardır, göremeyenlerin girdiği yol ise çıkmaz bir yoldur. 

Yeni medya düzeninde sizi "duymayacak" kimse olamaz.

 Her tv kanalında bir işaret dili tercümanı olması dileğiyle.

Not: Okan Bayülgen bu yazıyı twitter sayfasından paylaşmış. Çok teşekkürler :)