10 Ocak 2013 Perşembe

Martılar

Sahilde uçuşup duran martılara ekmek atıyoruz. Tek değilim, yanımda yaşlı bir çift var. Martılara ekmek atarken sık sık yineliyorlar: "Her sabah biz kedilere de yemek dağıtıyoruz. Bize katılmak istersen gel!" diyorlar. Onları tanıyorum. Sabah yürüyüşlerinde hep sahilde görüyorum. Kayaların üzerinde kedileri ne yapıp ne edip buluyorlar, kedilere ziyafet çektiriyorlar, kaç defa şahit oldum. Şaşılacak şey doğrusu. O kedileri görmelisiniz, nasıl da bu yaşlı çiftleri görünce heyecanlanıyorlar. Onlara hafta içleri kendilerine bazı günler eşlik edebileceğimi söylüyorum. Martılara ekmek atarken o kadar çok heyecanlılar ki gözlerindeki sevinci de görmelisiniz. Dünya'ya çok güzel bakıyorlar. Her ikisinin de gözleri parlıyor. Bir gün ben de yaşlandığımda gözlerim aynen böyle parlasın istiyorum.

Martılar da bizim kadar heyecanlı. Ufacık bir ekmek parçasını kapmak için nasıl da yarışıyorlar. Martılara ekmek atarken kargalar geliyor. Martılar kargaları görünce nasıl panik yapıyorlar anlatamam. Elbette kargalar martılarla uğraşmanın ne kadar zor olduğunu anlıyor bir süre sonra  bu yaramazlıklarına son verip uçuyorlar başka diyarlara doğru.

Tüm ekmekleri bitiriyoruz. Yaşlı teyzede tatlı bir yorgunluk var ama gülümsüyor. "1000 tane ekmek olsun şu an gene atarım bu martılara, hepsi benim çocuğum gibi" diyor. Havada ise  ben deyim 1000 siz deyin 10000 martı var. O kadar güzel uçuyorlar ki... Yaşlı teyze, kafası karışmış gibi: "Bu martılar, akşam olunca nereye gidiyor? " Diye soruyor. Hakikaten nereye gidiyor ki bu martılar. Gizli bir ülkeleri olmalı hepsinin barınacağı. Çok gizli. Belki biz insanoğlunun asla bilemeyeceği büyük gizler ülkesi. Denizlerin ortasında. Uzaklarda. Çok uzaklarda. Kargaların hiç rahatsız etmeyeceği uzaklıklar da...

Bu martılar bugün denizlerimiz üzerinde hâlâ uçuyorlarsa bilin ki bu iki çiftin hatrı sayesindedir. Dünya'da hâlâ güzel olan bir şeyler varsa bu, bu  gibi insanların sayesinde. Yoksa Dünya çok daha kötü bir yer olurdu. Kargalar çok daha yaramaz olurlardı. Martılar daha panik olurdu...

Güvercinler ise daha tedirgin olurdu..

 Bir gün kargaların kimseye yaramazlık etmediği bir Dünya olacak. Ben buna inanıyorum. Tüm o olumsuzluklara, kirliliğe, çirkinliklere, yoksulluğa, ayrımcılıklara, silahlara rağmen olacak bu... Bu güzel insanların sayesinde olacak. Sait Faik'in dediği gibi Dünya'yı güzellik kurtaracak ...İnanıyorum buna! Sen de inan...