Matrix filmini izleyenler bilir: "Siz insanlar virüs gibisiniz, bir bölgeyi ele geçiriyor, o bölgede üreyip çoğalıyorsunuz" tarzında bir söz vardı. Tam olarak hatırlamıyorum o sözü ama buna yakın bir şeydi... Gerçekten de öyle değil mi? Şöyle bir bakın etrafınıza, laaaaaaak diye diktiğimiz beton yığınları arasında bir yaşam sürüyoruz. Bu beton yığınlarında bizden başka bir canlı yaşayamayacağı için kendimizden başka kimseye yaşam şansı tanımıyoruz. Sadece karada böyle olsa iyi, bugün Mersin sahilinde konuştuğum balıkçıların neredeyse hepsi çok değil, bundan 2 yıl önce bugüne oranla ne kadar çok balık tuttuklarından dem vuruyorlardı. O kadar vahşi bir tüketim algısı içerisinde tüketiyoruz ki her şeyi...Yakında denizde balık kalmayacak, her şeyi bilinçsizce kendi hegemonyamıza göre ele geçiriyoruz.
Şöyle bir çevrenize bakın, farklı farklı cıvıldayan o kuşlara, renk renk açan o çiçeklere, mis gibi kokan o sebzelere ne oldu?
21 Aralıkta Maya takvimi bitiyormuş. Mayalılar haklı çıkar mı bilmem ama bir gerçek varsa o da şu: Dünya'nın sonu zaten öyle ya da böyle gelecek. Gelmese bile, balığın sularda süzülmediği, kuşların cıvıldamadığı, çiçeklerin olmadığı, sebzelerin mis gibi kokmadığı bir Dünya'da yaşamak kıyametin ta kendisi olacaktır. Takvim makvim dayanmaz bu tüketime...Benden demesi.