"Velhasıl dünyada bir cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın. Asıl hayat cennettedir. Demek ki dünyada mümkün olduğu kadar yaşatmaya bakmak gerek. Fidan dik, kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla... İnsanlar senin yanındayken cennetteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan, aksine ödüllendirilen, yüceltilen, hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumda, özgür hissederlerse sen, bulunduğu yeri cennete benzetmişsin demektir. Cennetin inşaatında bir mühendis, mimar, usta, kalfa, ya da işçi olarak çalışıyorsun demektir. Yok, eğer öldürürsen, yaşatmazsan, beslemezsen, yaşama azmi aşılamazsan; insanlar kendilerini senin yanında cehennemin dumanında boğulur gibi sıkıntılı, üzgün, baskılanmış, boyunduruk altında, kısıtlanmış, suçlu, mahçup, rahatsız, cezalandırılmış mahrum... hissederlerse, sen cehennem kurmuşsun demektir. Zebanileşmişsin. Burada kendi ellerinle bina ettiğin cehennemden, öldüğün anda ahret cehennemini boylarsın"
Not: Yukarıdaki parça Murat Menteş'in Ruhi Mücerred adlı son kitabından alıntılanmıştır.